Uğur Şahin’den kanser aşısı için umut veren açıklama: 200 hastada deniyoruz – TGRT Haber

BioNTech’in kurucu ortağı Prof. Dr. Uğur Şahin, kanserin ilerlemesi ve tekrar ortaya çıkmasının önlemesinde mRNA yöntemiyle elde edilen aşıların çare olabileceğini açıkladı. Şahin, başarıyla yürütülen çalışmalara 200 hastanın katıldığını açıkladı.

Korona virüse karşı ilk aşıyı geliştiren Alman biyoteknoloji şirketi BioNTech’in kurucu ortağı Prof. Dr. Uğur Şahin, kolon kanserinin tedavisi için yürüttüğü çalışmasıyla gündemde. Alman medyasında soruları cevaplaya Şahin, mRNA yöntemiyle kolon kanserine çare olunabileceğini söyledi. Şahin, kolon kanseri ameliyatından sonra hastaların yüzde 30’luk bölümünde tümörün yeniden nüksetmesinin ihtimal dahilinde olduğunu, en küçük tümör hücrelerinin kandaki bir test kullanılarak ölçülebildiğini belirtti.

“Kanser hücreleri ameliyattan sonra başlangıçta tümörsüz görünen ve bilgisayarlı tomografi gibi görüntüleme prosedürlerinde görünmeyen hastaların vücudunda hala olabilir” diyen Şahin, mRNA tedavisi yardımıyla vücutta tespit edilen kanserli hücrelerin tek tek saldırı ile yok edilmesini sağlamak için çalıştıklarını söyledi.

ÖNCELİKLİ HEDEFİMİZ!

Şahin, mRNA tedavisiyle ilgili konuşmasına şöyle devam etti:

Bağışıklık sistemine tümör hücrelerinin tipik özelliklerini gösterir. Bu özellikler hastanın sağlıklı hücrelerinde yoktur, kesindir. Bu sayede bağışıklık sistemi tümör hücrelerini düşman olarak tanıyabilir, onlara saldırabilir ve onları yok edebilir. Tedavi, nüksetmeyi önlemeli veya yavaşlatmalıdır. Mevcut standart terapi bunu yapamaz.

Kolon kanseri ameliyatından 2 ila 3 yıl sonra kalan kanser hücrelerine bağlı metastazlı nüks varsa prognoz (öngörü) iyi değildir. Metastazlar sıklıkla karaciğer, akciğerler veya bağırsağın diğer kısımları gibi diğer organlarda büyür. mRNA tedavisinin zamanında kullanılmasıyla ilk etapta metastazların gelişmemesini ve kanserin tekrar ortaya çıkmamasını sağlamak istiyoruz.

Klinik çalışmalar yaptıklarını belirten Şahin, kanserin nüksetmesini yıllarca beklemek yerine mRNA tedavisi ile tespit etmenin mümkün olduğunu belirtti.

200 HASTA ÜZERİNDE ÇALIŞIYOR

Yaklaşık 3 yıl içinde daha fazla veriye sahip olmak istediklerini vurgulayan Şahin, “Şu anda Almanya’daki birkaç merkezin yardımıyla ilk hastalardan tümör ve kan örneklerini tarıyoruz. ABD, Almanya, İspanya ve Belçika’dan yaklaşık 200 hasta çalışmaya katıldı. Çalışmanın amacı tümörlerin cerrahi müdahale ve kemoterapiden sonra yeniden ortaya çıkıp çıkmadığını incelemek” ifadelerini kullandı.

HER HASTAYA AYRI AŞI

Hazırlanacak aşının her hasta için ayrı ayrı ayarlanması gerektiğini belirten Şahin, tümörlerin bireysel olarak farklılıklar gösterdiğinin altını çizdi. “İki hastada aynı kanser türü varsa tümörleri yüzde 97 farklıdır” diyen Şahin, bazı hastaların tümör DNA’larında 30 mutasyon, bazılarında 50 veya 100 mutasyaon olabileceğini dile getirdi. Şahin, “Bunlar bir insanda yaklaşık 20 bin gene yayılır. Tümörlerdeki yüzde 3 benzerlik, bunun için tek bir tedavi oluşturmak için yeterli değildir” şeklinde ifade etti.

CİLT KANSERİNDE FAZ 2’YE GEÇTİK

mRNA yönteminin, kanser tedavisinin geleceği olduğuna inandığını kaydeden Şahin, konuşmasına şöyle devam etti: “Bağışıklık sisteminin birçok hücresinin kanser hücrelerine saldırabilmesi için tümörün özelliklerinin sistematik olarak tanınması gerekir. Bu yüzden mRNA desteğine ihtiyaç vardır. 2014 yılından beri cilt kanseri için Faz I çalışmalarımız var. Orada zaten az sayıda hastada tümörlerin gerçekten gerileyebildiğini ve daha az metastaz geliştiğini gördük. Bu yıl ve sonraki aşamalarda faz II çalışmalarından veriler olacak.”